24 Mart 2009 Salı

Hayalperest Küçük Balık



Küçük bir balık yaşarmış,ucunu bucagını göremedigi okyanusta...
Bir hayali varmış bu küçük balıgın,ulaşmak günışıgına...
Dogdugundan beri karanlık yüzünde yaşarmış,karanlık kayaların ardında...
Aynıymış duycagı şeyler ,her hayalini anlattıgında
''Günışıgımı?Bize göre degil,yaşamalısın burada...
Yem olursun yoksa ya insanlara ya da aç bir balıga...
Unutma küçücük bir balıksın bu kocaman okyanusta..
Kaderin bu senin saklanmalısın hayatın boyunca..
Günışıgı tehlikedir bizim gibiler için,dost olmalısın karanlıkla..''




''Hayallerimden vazgeçersem,
Ne farkım kalırki şu kum tanelerinden...
Güzel mercanlar sizsiniz bana umut veren...
Umut olmasa kaybederim bu savaşı...
Ama öyle eminimki görecegim birgün günışıgını...
Karanlık kaderim olamaz,ben seçerim yaşayacagım hayatı...
Karanlıkta saklanarak yaşamaktansa,hayallerime kavuşarak ölmekten yanayım...
Söylesenize haksızmıyım?''





Mercanlar dinlerlermiş küçük balıgı sessizce....
Onun gibi olmayı isterlermiş ama endişelenirlermişte...
Onlarla konuşan tek kişi oymuş,severlermiş ve korkarlarmış kaybetmektende..
Ama isterlemiş kavuşmasını düşlerine...
Dinler,eşlik ederlermiş hayallerine..
İnanırlarmışta başarabilecegine...
Ama çekecegi acıyı ve yalnızlıgı bilirlermişte
''Küçük balık bir bilsen yaşadıgını nerede...
Belkide öfkelenir hırslanırdın çıkmak için yüzeye..
İstemezdin eminiz yaşamak istemek böylesine bir düzende...
Hayallere korkular kilit vurmuş,geçit vermiyor düşlere...
Hep daha adildir hayat bazılarına,kuralı budur evrenin...
Fayda etmez senin isyanın,degişmez kaderin...
Beceremiyeceginden degil izin vermezler burada boşadır tüm bu emeklerin...
Farklıysan ve bunu söylüyorsan susturur ödetirler bedelini...
Ah bir bilebilsen gerçekleri...İsteriz ki üzmesin bu hayat seni...
Söndürmesin gözlerindeki ateşi...
Korkaklar hep bastırır cesurların sesini..
Duyabilsen keşke bizi...''




Çok düşünürmüş bizim küçük balık,herşeyi...
Kendini ve digerlerini...
Neymişki hayatlarının gayesi?
Öyle büyük bir korku kaplamış ki herkesi...
Hapsetmişler karanlıgın en dibine kendilerini...
Korku bastırıyormuş hayallerini,düşüncelerini ve isteklerini...
Böyle yaşamakla ellerine ne geçiyormuş ki sanki?
Gitmeli...Evet belki tehlikeli..Ama yinede gitmeli...
Düşündügü zaman kaderlerini...
Sonucu hep aynı degilmiymiş ki sanki...




Yokmuş çıkar yolu bu küçük balıgın işte...
Ya kalacakmış dipte ve yem olacakmış o kendinden büyük balıklardan birine..
Ya da çıkacakmış yüzeye...
Bir aga yakalanacak ve bu kez insanlara olacakmış meze...
Bir şansı varmış aslında eger oltadan ya da agdan kurtulabilirse...
Ancak av peşinde olan balıkları geçmeliymiş bu kez de...
Üstelik agır gelebilirmiş günışıgı bedenine...
Yanabilirmiş cigerleri oksijenle...
Ama umut etmiş bir kere...
Bilemezmişki ne olacagını,denemeliymiş önce...




Birgün bulamamış mercanları gittiginde....
Bir insan gelmiş ve götürmüş onları birdenbire...
Yıkılmış bizim küçük balık kalmamış hiçkimse işte...
Umut vericek ona,dinlicek sessizce...
İsyan etmiş önce,ama görmüş yaramadıgını hiçbir işe..
Bir lanet varmış sanki üzerinde...
Dostlarına anlatmayı denemiş,yüzçevirmişler gerek görmemişler dinlemeye...
Ailesi öfkeliymiş tüm bu düşündüklerine..
''Gördün işte,inanmalıymış hayallere?
Yoruldu dinlemekten saçmalıklarını mercanlar bile...
Boyun ey kaderine...''




Yapayalnız kalmış bizim küçük balık, alışılagelmiş hayatı istemediginden...
Kötü oldugundan degil sadece farklı şeyler düşlediginden...
Kaderine boyun egmek istemediginden...
İstenmeyen olmuş,digerlerine absurt geldiginden...
Söz etmez olmuş kimseye hayallerinden...
Unuttum diyormuş,gunışıgı neymiş ki?
Boşverin bunları,inanın artık umrumda degilki...
Karanlık izbe bir magara bulmuş kendisine...
Mabedi olmuş orasıymış kaldıgı tek yer kendisine...
Orada şiirler yazıyormuş ışıga ve güneşe...
Hastaymış ama gizliyormuş bunu bile...
Önemsemiyormuş çünkü artık hiçbirşeyi...
Acıtıyormuş hergeçen gün içini...
Anlayamıyormuş neden dünyaya geldigini...
Ya da nedir bu lanetin sebebi...
Karanlık magarasında herkesten kaçtıgında dinliyormuş yosunların ve denizin ezgisini...
Mercanları özlüyor,hatırlıyormuş umut dolu günlerini...
''Umut etmek bile güzeldi...Onu neden elimden aldılarki?
Sahip oldugum tekşey umut degilmiydi?
Oldu işte umutlarla birlikte gitti bu küçük balıgın tüm hayalleri..
Neden anlamadılar ki sanki
Belkide sahip oldugum tekşey hayallerimdi''
Bir hayalperestmiş o kaybeden hayallerini...




-lilith-


10 Mart 2009 Salı

Birazcık Mavi?Tek İstegim Bu İnan ki..




Bembeyaz bulutlar kaplamış bugün seni...
Mutlulugun renginden belli...
Berraksın bugun masmavi...
Ey güzel gökyüzü,versen ya banada biraz mavi?
Aydınlansa ya bunca karanlık içimdeki...
Olmaz mı getirsen umudu geri ?
İstersen yaparsın bir parça bulut yeter inanki...
Siyahı bulandırmaya ve getirmeye yerine griyi..
Gri bile yeter,körleştiriyor beni bu zifiri...



Yalnızsın,sen de haklısın çok iyi anlıyorum seni...
Kuşlar,uçaklar,o beyaz bulutlar bile gelip geçici...
Ama benim halimde senden farklı degil ki...
İnsanlar,hayatlar geçiyor içimden iyi bilirim o hissi...
Ne demektir olmak senin gibi...
Karabulutlar bendende uzak degil inanki...
Çok zamanlar olmuştur kaplamışlardır çevremi...
Sonuç belli...Fırtına...kasırga..yagmur..balçık gerisi...



Sende iyi bilirsin beni...
Gözyaşlarıma eşlik ettigin geceleri...
Hatırlarsın,çogu defa içimizi temizlemiştik hani...
Bunların hatrına yardım istiyorum senden belki..
Hadi ama dost bilmedikmi birbirimizi?



Tek isteyim biraz mavi...
Biraz umut olsun içimdeki..
Geçsin günler o mavi binada,hani şu güzel agaçların ardındaki..
Yalnız bırakma beni orada emi?






-lilith-